Get this widget | Share | Track details

   
 
  kOmiK-yAzıLAR
---kOmİK yAzıLAR---
 

Öğrenci Marşı ve Mazeretleri
Korkma ,bu sınıf toptan kalacak
Sınavlarda hep sana yardımcı olacak
Birler ,ikiler karnede parlayacak
Onlar senindir hocam ,senin eserindir ancak.

Çatma kurban olayım çehreni ey nazlı baba
Kahraman evladına bir gül ne bu öfke bu ceza
Olsun senin uğruna bu canım feda . . .
Haklıdır derslerden kalan öğrenci daima.

Ben ezelden beridir ZAYIF aldım zayıf alırım
Hangi hoca bana beş vermiş şaşarım
Ben her gün zayıflarla yatıp kalkarım
Yırtarım karnemi aileme göstermem atarım

Karnemin tamamını sarmışsa bütün birler
Benim iman dolu hocalarım sonra bana ne derler !
Evdekiler her gün beni kötüleyip üzerler
Bu zayıflar ne deyip üzerime yürürler

Arkadaş !Karneni zayıflara uğratma sakın
Biraz çalış bitsin bu alın yazın
Bundan sonra beş almak senin hakkın
Alışırsın beşlere belki yarın belki yarından da yakın

Aldığın birleri "not" diyerek geçme tanı
Düşün sınıftaki onlarca beş alanı
Sen tembel öğrencisin incitme yazıktır babanı
Verme karneni babanı verseler dünyaları

Kim bu beşlerin uğruna olmaz ki feda
Karneyi sıksan fışkıracak "bir" bir daha
Söylemese , karnemdeki birleri hocalarım babama
Etmese bir dolu karnemden beni herkesin yanında

Ruhumun hocalardan isteği beş almaktır emeli
Değmesin yazılıma hocaların kırmızı kalemi
Bu birler ki karnemin temeli
Ebedi karnemin üstünde benim inlemeli

O zaman annemle babam kırarsa kafamı
Her birimden dolayı yerim çehreme tokatı
Fışkırır sicim gibi gözlerimden göz yaşları
İşte o zaman hapis olurum çıkamam dışarı

Yok ol artık önümden ey şanlı karne
Dönsün artık karnemdeki bütün birler beşe
Yer verme karnede artık birlerle
Hakkındır senin de sevinmek karnede
Hakkındır!!

Bir kağıt kalem al ve yanıtlarını not et, ve her

soruya bir defa

bakmaya çalış oldukça ilginç bir zeka tesi... )

 

1. Bazı aylar 30, bazıları 31 çeker; kaç ayda 28 gün

vardır?

 

2. Doktorunuz size 3 hap verir ve bunları yarımşar

saat arayla almanızı tavsiye ederse, ilaçların

tamamını bitirmeniz

ne kadar sürer?

 

3. Gece saat sekizde yatıyorum ve yatarken guguklu

saatimi sabah dokuza kuruyorum kaç saat uyurum?

 

4. 30' u yarıma bölüp 10 eklediniz, kaç etti?

 

5. Bir çiftçinin 17 koyunu vardı. Sürüde salgın

hastalık oldu, dokuzu ağır hastalandı, diğerleri

öldü. Çiftçinin kaç koyunu var?

 

6. Sadece bir tek kibritiniz var, içinde bir gaz

lambası, bir gaz sobası, ve birde mum bulunan

karanlık ve soğuk

bir odaya girdiniz... Önce hangisini yakarsınız?

 

7. Adamın biri dikdörtgen biçiminde ve her cephesi

güney manzaralı bir ev inşa ediyor.

Evi kocaman bir ayı ziyaret ederse bu ayı ne renk

olur?

 

8. 3 elma vardı ikisini aldım. kaç elmam var?

 

9. Musa gemisine her hayvandan kaçar adet aldı?

 

10. Chicago' dan hareket eden 43 yolculu bir otobüs

kullanıyorsunuz. Pittsburgh'da 7 yolcu binip, 5 yolcu

indi.

Cleveland' da 8 yolcu indi, 6 yolcu tuvalete gidip

geldi ve 4 yeni yolcu bindi. 20 saat sonra

Philadelphia' ya

vardığınızda şöförün adı neydi?

 

 

 

Şimdi Yanıtlar:

 

1. Hepsinde, tüm aylarda 28 gün vardır.

2. Bir saat

3. guguklu saatler gece gündüz ayrımı yapmadığı için

1 saat.

4. 70 eder, yarıma bölmek 2 ile çarpmak demektir.

5. 9 canlı koyun

6. Kibriti

7. Ayı beyaz olur. Evin her cephesi güneye baktığına

göre bina kuzey

kutbundadır.

8. 2 elma

9. Sıfır, gemisine hayvan alan Nuh idi.

10. Şöför sizdiniz.

 

Değerlendirme:

10 doğru : Einstein seviyesi

9 doğru : Toplumla uyuşamayan psikolojik bozuk vaka

8 doğru : Mühendis

7 doğru : Üniversite öğrencisi

6 doğru : Lise öğrencisi

5 doğru : İlkokul öğrencisi

4 doğru : ilkokul öğretmeni

3 doğru : lise öğretmeni

2 doğru : Üniversite Profesörü

1 doğru : Milletvekili

0 doğru : vatandaş

 

-karayollarında değil, beyaz kollarında ölmek isterim-
-gidişine yollar, bakışına kızlar hasta-
-istedim vermediler; sen şoförsun dediler-
-önünü görmeden sollama, evine acı haber yollama-
-al fordun dizelini, sev köyün güzelini-
-burma burma bıyıklarım, tarkan seni ayıklarım-
-seni sevmek sucsa ben idama raziyim-
---------geç!Dayın kurban olsun---------
geç geç önde bok var sanki..
.....babalar önden gider....
!!!!!!!!!! aşkım bir sabun ise, köpürt beni pakize !!!!!!!!!
**biçki dikiş kurslum***
==ruzgarima kapilama.. cesidim olursun==
...askın bana hız verir ,yağmur camur vız gelir...
hızdan zevk alan hastaneden sevk alır..
*kızı kolda fordu yolda severim*
gönlünde bana yer yoksa güzelim, olsun ben ayakta da giderim
kalbinde yoksa yerim, muhim degil guzelim ben ayakta da giderim...
hatalıysam hata yaz 3280'e gönder...
anan da uzun severdi..(uzun farları yakınca ortaya çıkan yazı)
'demir gibi kollarim, hiç affetmem sollarım.'
..ben senin beni sevebilme ihtimalini sevdim..
''aramasın gözlerin 550 gün mola güzelim.''
Hatalarım stilimdiR!..
"entelim ama para bende"
lutfen surucu hatalarini yuz yuze goruselim
hatalıysam-> hatasız kul olmaz, hatamla sev beni
kızları da alsalar askere, vallahi istemem tezkere.
babam sağolsun
bismillahirrahmanirrahim
demirde pas yolda as..darılma ford sende bas
%%..beni sollama devlet sarsılır..%%
! bir hostesim bile olmadı !
Rahmetli de sollardı

 

AKEDEMİSYENİN ARABA ARKASI YAZILARI

"Arattırma görevlim"

"Göstergebilimin ustasıyım gözlerinin hastasıyım"

"Yüksek lisanslım"

"Entelim ama para bende."

"Tek rakibim james joyce"

"Entelsem günahım ne"

"Varoluşcum"

"İrdeleme beni, irdelerim seni"

"Çenemdeki piercing kadar yakınsın bana boğaziçili."

"Ömur biter, nietzsche bitmez"

"Rampaların ustasıyım rembrandtin hastasıyım"

"Bilgi birikimimin getirisi olan aydin sifatının bana sağladıkları sağolsun"

"Rahmetli de yapibozumcuydu"

"Yapma demagoji alırım aklını, girme polemige yıkarım değer yargılarını"

"Algıda seçiciysem günahım ne"

"Tek rakibim kant"

"Yine mi sen ronesanslı"

"Freud'da sollardi."

"Entelsin dediler kız vermediler"

"Diyalektik bakar gözlerin"

"O şimdi dadaist"

"Sen sus, birikimin konuşsun"

"imgelemim yeter"

"Baba parası değil, 4 yıl lisans, 2 yıl master ve doktora teri."

"Feng Shui'nin hastasıyım rampaların ustasıyım"

"Beatnik isen vur saza, nihilist isen bas gaza"

"Huzur balzacta"

"Bohemia ovası entel yuvası"

"Pozitif alanlarda imge olmaktansa negatif alanlarda bir leke olurum"

 

Krampon-ul deccal-u uryan = Futbolcu
Akibet-ul huzzam = Elenme
Arafat-ul safha = Devre arası
Cihat-ul kuvvayi milliye = Milli maç
Cemaat-ul mahter-i cumbut = Tezahurat
Cenaze-tul mevta-i kurre = Ölu top
Darbe-i abes = Faul
Tut-tul minare = Hava topu
Musabaka-i hicret-ul gurbet = Deplasman maçı
Taarruz-ul aleykumselam = Kontra atak
Zam-ul zaman= Uzatma dakikaları
Def-ul felaketiyye, aman Yarabbim = Atlatılan gol tehlikesi
Muhendis-i kurre-i muallim = Teknik direktor
Cahar-ul kumbet = Geri dörtlü
Vaziyet-ul madara = Hezimet
Ekib-ul riyaset-i cumhur = Takım kaptanı
Rakib-ul azrail = Korkulu takım
Halife-i gol = Gol kralı
Taarruz-u belet = Ofsayt
Hap-ul ademi ademiyye = Adam adama savunma
Gaflet-i dalaletiyye ve hatta hiyanetiyye = Şike
Ekib-ul kuvayi milliye = Milli takım
Ne teker-i Tam, ne sima-i Arabiyye,Sulh-u salah = Beraberlik

 

Maçın ilk yarısı : hollandalı overmars'ın zerbesini(şutunu) kapıcı (kaleci) taffarel son anda defedebildi.

-4 degge (dakika) sonra overmars'ın kapuya (kaleye) vurduğu zerbe, kapunun yanından geçer.

-arif kapıcıyla (kaleciyle) karşı karşıya kalır ; kapuya vurduğu zerve, kapunun yanından geçer.



-ilk yari golsüz sona eriy.

Maçın ikinci yarısı :

-cim-bom 2'inci sehire (yarıya) de hücümlarla başliyir. hakan şükür kapu direğine vurur, kapu direği arsenal'i golden klas eder. (kurtarır)

-50'nci deggede andre, sol cinahtan ilerlir, zerbesi kapunun üstünden geçer.

-70'nci degge... brezilyalı caponi'nin zerbesini sieman dergeder (kurtarır).

-81'inci degge... okan'ın zerbesi mudafiyatçılar (defans oyuncuları) tarafından uzaklaştırılır. Uzatma dakikaları :

-oyunun esas vaktinde hesap açılmadı. hakim, galibi muayyen etmek için 30 degge teyin edir. kızıl top (altın gol) prensibi kulveda olur. -karpak maradonası ruminyalı hagi ile arsenal kapitani adams arasında mukayese başverir. -henri'nin zerbesi... ve taffarel galatasaray' yüz faizlik (yüzde yüzlük) golden klas eder. Penaltılar : -son noktayı rumenyali popescu vurur ve galatasaray, 4-1 hesabıyla 11 metrelik zerbelerle arsenal'i uefa kubokunun (kupası) finalinde mağlubite uğratır. -galatasaray hem türkiye kubokunu kazandı, hem türkiye campiyonu oldu. -tebrisler galatasaray...

 
 

1. Modeminizi kapattiginizda icinizde bir burukluk hissediyorsaniz;

2. Defterinizdeki tum adreslerde @ varsa;

3. Internet erisimi olmadigi icin annenizle haberlesemiyorsaniz;

4. Telefon faturaniz 2 sayfadan fazlaysa;

5. Esiniz resti cekip "Hayir, bilgisayar yataga giremez!" dediyse;

6. Bilgisayar masanizin sandalyesini bir klozetle degistirmeyi dusunduyseniz;

7. Gulumsediginizde basinizi yan ceviriyorsaniz; :-)

8. Esiniz devamli olarak evlilikte iletisimin onemini vurguluyorsa ve siz de bunun uzerine kendisine yeni Bir telefon hatti ve modem aldiysaniz;

9. Kelime islemcinizle birseyler yazarken her noktadan sonra "com" yaziyorsaniz.com

10. "0,1,2,3,4,5,6,7,8,9,A,B,C,D,..." diye sayiyorsaniz;

11. Ruyalariniz 256 renkse;

12. Uyumaya calisirken sleep(8*3600) diye dusunuyorsaniz;

13. Asansore bindiginizde gitmek istediginiz kata ait dugmeyi cift tikliyorsaniz.

Bu internet işini biraz fazla abartmışsınız demektir...

 

Bir Öss Masalı

Bir varmış, bir yokmuş... Parabolik dağların ardında, seminer kıvrımları gibi uzanan ırmakların sonunda cyan kadar yeşil, tanım kümesi kadar büyük bir ülke varmış. Bu ülkenin kenar ortaylarının kesiştiği yerde de padişah ordinat’ın sarayı bulunuyormuş. Padişah, ülkesini adaletle yönetir, kimsenin dengeye gelmiş tepkimesine karışmazmış. Bu padişahın güzel mi güzel bir kızı varmış. Nice soylu soygazlar istemiş de gitmemiş güzel prenses.
Ülke halkı da birlik ve beraberlik içinde geçinir, karşılıklı elektron alışverişi ile iyonik bağlar içerisinde bulunurlarmış. Sanki her biri bir palanga sisteminin elemanıymış (makaralar ağırlıksız). Kısacası halk arasında devamlı bir konjugasyon varmış. Benim genim senin de genindir, diyerek muhtaçlara yardım ederlermiş.
Bir gün bu ülkeye büyük, kocaman bir dev gelmiş. Ona, gittiği ülkelerde Morula canavarı derlermiş. Bu mutasyona uğramış ökaryot canlı, insan yiyerek beslenir, ülke ülke dolaşıp, karnını doyururmuş. Normal Şartlar Altında 1 molü 22.4.1012 lt hacim kaplıyormuş.
Şimdiye dek Avagadro sayısı kadar memleket gezmiş, sıra bu ülkeye gelmiş. Canavar hemen padişahın sarayına varmış, karşısına dikilmiş; “Bana bak, Padişah İzotopu! Ya bana her gün ülke nüfusunun geometrik ortalaması kadar yemeye adam verirsin, ya da ülkenizin hemeostasisini bozar, hepinizin türevini alırım.” demiş. Padişah ve vezirleri bundan çok korkmuş. Çünkü bu canavar geçtiği yerlerde limiti alınmadık fonksiyon, eğimi bulunmadık doğru denklemi bırakmazmış. Ama yine de şansını bir kez denemek istemiş padişah. Ülkenin iyonlaşma enerjileri en yüksek adamlarını canavarın üstüne salmış. Salmış ama ne fayda! Hepsi de monomerlerine kadar ayrışıp canavarın ince bağırsağında emilmişler. Böylece padişah ve ülke halkı canavarın isteklerine boyun eğmişler: “n” ülkedeki çocuk sayısı olmak üzere her gün (n/8-1)2 kadar çocuğu canavara vermeye karar vermişler. (n Œ z+) Günler günleri, aylar ayları kovalamış, zaman statik elektrik gibi akıp gitmiş, sıra Alfa Bey’in oğlu Blastula’ya gelmiş.
Anne ve babasının, oğulları Blastula’yı göndermeye hiç niyetleri yokmuş. Çünkü büyük oğulları Blastula’nın allatropu Gastrula’yı da canavar yemiş. Fakat padişahın askerleri zorla Blastula’yı alıp **ürmüşler, sonra onu çevresi 2šr kadar olan dairesel bir ovaya getirmişler (š @ 3). Blastula etrafına bir bakınmış ne canavar var, ne de başka bir organizma. Sadece nitrit bakterileri tarafından ayrıştırılan insan iskeletleri varmış. Birden uzaklardan frekansı yüksek bir ses gelmiş. Bu canavarın sesiymiş. “O kim?” demiş Blastula, “Anyon musun, yoksa katyon mu?” Karşıdaki ses de “Ne anyonum ne katyonum, seni yemek isteyen bir hetetrofum!” demiş. Bunu duyan Blastula “a” ivmesiyle koşmaya başlamış. Sonunda bir mağaraya varmış. Mağaranın ağzında bir kaya varmış. Blastula kayanın arkasındaki sinaptik boşluktan mağaraya sızmış. Arkasından gelen canavar da kayaya bir F kuvveti uygulamış, kaya fiziksel çözünmeye uğramış ve Blastula, o renk pigmentlerinden yoksun hermafrodit iğrenç yaratığı karşısında bulmuş. Ağzından mukusla birlikte amilaz enzimleri akıyor, gözleri düzgün dairesel hareket yapıyormuş. Dişleri çok sivriymiş, hepsi de rezonans yapı gösterircesine birbirinin aynısıymış.
Birden, bir şeyi farketmiş Blastula. Mağaradaki kayalardan biri, aynı çukur ayna gibiymiş. Mağaranın duvarından sızan iki ışık da aynanın asal eksenine paralel geliyormuş. Eğer canavar aynanın odağına gelirse ışık gözünü alır, ben de kaçarım diye düşünmüş Blastula. Hemen aynanın odağını hesaplamış. Eğer canavar iki adım daha giderse gözü tam odağa denk gelecekmiş. “Gel!” demiş canavara “Korkmuyorum senden!” canavar iki adım atmış ve ışık gözünü almış, dengesini kaybetmiş. Sağa sola yatarken mağaranın zemininin sürtünme katsayısı az olduğundan ayağı kaymış ve başını kayalara çarpmış (Böyle iki sakarlığın birbirini takip etmesine sakarlık metagenezi diyoruz) böylece bayılmış. Blastula ise hemen cebinden bıçağını çıkarmış, canavarın başını bedeninden ayırmış ve mağaranın girişine ağırlık merkezinden asmış. Daha sonra o sevinçle evine koşmuş. Annesi ve babası kapıyı açınca çok şaşırmışlar. Daha sonra olanları anlayınca oldukça sevinmişler. Çünkü onların da artık reel sayılar kümesinde tanımlı bir oğulları varmış. Kolay değil, önüne geleni mutlak değer içine alan bu canavarın hakkından gelmiş. Haber, kanserli hücre gibi her yere yayılmış. Sonunda sarayın eşik enerjisini aşıp, padişaha kadar gelmiş. İlk önce onlar da inanmamışlar, ama gidip kelleyi görünce hepsi de asit çözeltisine batırılan turnusol kağıdı gibi renk değiştirmişler. Blastula bir anda ülkenin yükseltgenme eğilimi en yüksek elementi olmuş. İlk önce padişahın veziri olmuş, sonra da prensesle evlenmiş.


Masalın sonu aşağıdakilerden hangisi veya hangileri gibi bitebilir?
I. Gökten üç elma düşmüş.
II. Avagadro sayısı kadar
çocukları olmuş.
III. Canavar hortlamış.
A) Yalnız I B) Yalnız II C) II-III
D) I-II E) I-II-III

 

BASIN

Sarışın güzel kadın incelenmeye ve irdelenmeye değen bir yaratıktır.

(Hürriyet yazarı Yavuz Gökmen)



Çakıcı ve benzerleri için kader kurbanı diyebiliriz.

(Yeni Şafak gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak)



MAGAZİN



Topu topu dört erkekle birlikte oldum, hala bakireyim.

(Oyuncu Hande Ataizi)



Modern Türkçe henüz oturmamış bir dil.

(Şarkıcı-Köşe yazarı Aylin Livaneli)



Bu Jamaika gezisi fikri aklıma geldiği zaman, hemen hazırlandım.Çünkü benim çok egzotik bir tipim var.

(Şarkıcı Seren Serengil)



Aslında "Padişah" şarkımı Sibel Can yerine Ahmet Kaya ya da Selda Bağcan'ın söylemesi daha uygun düşerdi. Çünkü nakarat bölümünde epey bir sosyalizm vardı.

(Besteci-Yorumcu Serdar Ortaç)



TÜRK POLİTİKASI



(Tabii ki bu insanlar şu anda farklı görevlerde olabilirler, potların altına insanların bu sözleri sarfettikleri zamanlardaki görevleri yazıldı..)



Karadeniz kıyılarını inşaat alanına dönüştüreceğiz.

(Başbakan Mesut Yılmaz)



Politikaya asıl şimdi ısınıyorum.

("Bağımsız" milletvekili Kubilay Uygun)



Önlemler alınmasına rağmen, trafik kazaları ülkesi konumundayız.

(Sağlık bakanı Halil İbrahim özsoy)



Milletvekilleri akıllarını başlarına alsınlar ama bunun için önce başlarının sonra da akıllarının olması gerekli.

(Anayasa Mahkemesi eski başkanı Yekta Güngör Özden)



Libya gezisi bir felaketti. Kaddafi'nin megaloman bir psikopat olduğunda herkes hemfikir.

(Eski RP milletvekili Bülent Arınç)



Çiller'in mertçe hareketlerini, erkek görünümünde olan bazıları örnek almalıdır. Çiller'in yaptığı demokrasi mücadelesinden sonra bu insanlar nüfus idaresinden cinsiyet tahsisi yaptirmalıdır.

(DYP milletvekili Ayvaz Gökdemir)



Rusya'da panik ortamıyla karşilaşmadım, işler eskisinden daha iyi, büyütmeye gerek yok.

(Ekonomiden sorumlu devlet bakanı Güneş Taner)



Avrupa Birliği'ne giremedik diye üzülmüyorum, siz de üzülmeyin.

(Ekonomiden sorumlu devlet bakanı Güneş Taner)



Enflasyonu aşağıya çekebileceğimizi yeminle söyleyebilirim.

(Ekonomiden sorumlu devlet bakanı Güneş Taner)



Ne yapsak hükümetin iktidarsızlığı için bir çare yok.

(DTP (hükümet ortağı parti) genel başkanı Hüsamettin Cindoruk)



Bu hükümete de bir Viagra getirtelim.

(DTP (hükümet ortagi parti) genel başkan yardımcısı Yıldırım Aktuna)



Biz FP olarak kızılderili baltalarımızı gömmeye hazırız.

(FP genel başkanı Recai Kutan)



Siz de siyasete dinsizliği alet ediyorsunuz.

(FP genel başkanı Recai Kutan)



Belediye işçilerinin grevi, belediye hizmetlerini aksatmaz.

(Ankara büyükşehir belediye baskanı Melih Gökçek)



Zindan bizim bereket kapımızdır.

(İstanbul büyükşehir belediye başkanı Recep Tayyip Erdoğan)



Sakın umutsuzluğa kapılmayın, bacınız geliyor.

(DYP genel başkanı Tansu Çiller)



Partilerin uzlaştığı tek bir konu var, o da ben!

(DYP genel başkanı Tansu Çiller)



Senin kafanı kopartırım!

(DYP milletvekili ömer Barutçu, CHP milletvekili Tuncay Karaytuğ'a)



Konuşmazsam Çatlarım.

(TBMM başkanvekili Kamer Genç)



Bugünkü azınlık koalisyonu hükümeti, bugüne kadar alışık olunmadığı kadar uyumlu çalışmaktadır.

(İçişleri bakanı Murat Başesgioğlu)



YABANCI POLİTİKA



Başkan'a söyle Irak'ı bombalamasın. Yanlış olur. Söyle, bombalamasın.

(CNN'in patronu Ted Turner'in, bir lokantada karsilastigi ABD Saglik ve Insan hizmetleri Bakani'na hitabindan)

...:::sİteM:::...
 


BU YIL HANGİ TAKIM ŞAMPİYON OLUR???
GS 58,33%
FB 25%
BJK 16,67%
60 toplam oy:


hAFtaNIN şİİRleRİ
 
Ayrılık Kapıyı Çalıyor

Ayrılık kapıyı çalıyor açma
Biraz daha düşün zamanımız var..
Ne günler yaşadık bak sayfa sayfa
Seninle yazılmış romanımız var..

Gönül kapısından hemen uçma dur!
Selamsız vedasız böyle kaçma dur!
Bilinmez yerlere yelken açma dur!
Seninle mutluluk limanımız var! ...

Bir anda yokuşa çevirme düzü
Dargınlık bir aşkın tadı ve tuzu
Hatırla Tanrıya verdiğin sözü
Ayrılmak yok diye yeminimiz var...

Ahmet Selçuk İlkan



Ayrılık Günü

Ben nice ayrılıklar gördüm ömrümce
Kuşlar gördüm; kırılmış kolu, kanadı
Ayrı düşmüş sevdiğinden kuşlar gördüm
Hiç bir ayrılık bana bu kadar komadı

Ayrılığın bir ağrıdır vurur şakalarımda
Ve büyür gözlerimde bir okyanus kadar
Derinden ses verir içimde bir tel
Sonra, birdenbire kırılır, kopar

..........
..........

AYRILIK ŞİİRİ

Sadece ikimize değil
Bütün hayata üzgünüm
Fotoğraflarda
Bir gece hatırası

Öylesine yalnızım ki
Sanki yokum
Eriyor eski ben
Ve yeni biri olamıyorum

Keder sokulgan adımlarıyla
Gelip kıvrılıyor yüreğime


Ayrılık

Islak bir sokakta bulursun kendini
Yüreğin taş, dudakların yok
Yaşadığını zannedip yürümek istersin
Ellerin titer, gözlerin dolar
Yüreğinde ne varsa yaş olup akar gözlerinden
Üşüdüğünü zannedersin; ölmektesindir
Sıkı dur bebeğim buna AYRILIK derler.....

Ceyhun Yılmaz

gurkan.005@hotmail.com
haFTAnIN söZlERİ
 
Ufukta bir gemi görsem seni taşıyan, Mavi denize dalardım geriye bakmadan .Uçsuz bucaksız mavilikte arardım beni .Taa ki beni sende bulana kadar.

Ay yıldıza mutluluk fısıldarken.Gökyüzü sevincini yeryüzü ile paylaşırken.Ben sana bir parça mutluluk yolluyorum.içindeki umut çiçekleri hiç solmasın diye

Hani gözler varya sözleri anlatır, Hani sözler varya gözleri aglatır, Hani anlar varya değeri geç anlaşılır,Bir de aşk varya seni bana anlatır..

Başını göğsüme yasladığında tek bir düşmanım vardır: O da geçip giden zaman...

Seni düşünür , seni özlerim , Sevgilerin özlemlerin derinliğinde .Ne olur kır şeytanın bacağını birkez beni hatırla , Bir sonbahar serinliğinde..

Kalbimi kırmak suya yazı yazmak kadar zordur. Kalbimi düzeltmek ise gece doğan güneşe dokunmaya benzer. Sen o suya yazı yazdın.Şimdi güneşin doğmasını bekle.

Şimdi daha iyi anlıyorum ki, Nefes almak değilmiş, yaşamak. Ateşlerde yanmak gibi bir şey, Seni severken,sensiz olmak...
 
Bugün 4 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol